T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Türkiye'nin dört bir yanını donattık, donatıyoruz

Yayın Tarihi : 9.01.2017

Şanlıurfa'ya yapılan yatırımlara vurgu yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu tür büyük yatırımları, ancak ufku olan yöneticilerin ve liderlerin yapabileceğini belirterek "Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, gıdada, tarımda hep bunu yaptık. Birileri önümüzü kesmek istediler, tehditler ettiler, diktatör dediler, yapamazsınız dediler, edemezsiniz dediler, biz de dedik ki 'Allah'ın izniyle yapıyoruz, yapacağız.' Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik, bu yola böyle çıktık. Bizim damarlarımızda bu anlayış var, bu anlayışla da bizler Türkiye'nin dört bir yanını donattık, donatıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa Valiliğinin Nevali Otel'de düzenlediği sivil toplum örgütleri temsilcileri ve kanaat önderlerini buluşturan yemekte yaptığı konuşmada, 1,5 yıl aradan sonra tekrar Şanlıurfa'da bulunmaktan duyduğu bahtiyarlığı dile getirdi.

Bugün Rabia Meydanı'nda yapımı tamamlanan 58 ayrı eserin açılışını yaptıklarını belirten Erdoğan, bu yatırımların hayırlı olmasını diledi.

Sağlıktan eğitime, toplu konuttan turizme, altyapı hizmetlerinden spora kadar birçok alanda Şanlıurfalıların hizmetine sunulan yatırımlara dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Daha önce 200 yataklı bir devlet hastanesi varken bugün Eyyubiye'de 800 yataklı bir eğitim araştırma hastanesinin resmi açılışını yapmak suretiyle Şanlıurfa adeta bir sıçrama yapmış oldu. Çünkü biz Kanuni Sultan Süleyman'ın, 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' ilkesinden hareketle, Devleti Aliye'yi bir sağlıklı nefese feda etmeyi hedefleyen devlet anlayışının mensuplarıyız. Şimdi de 14 yıllık süre içinde sağlığa çok büyük önem verdik. Önce 'eğitim' dedik, ardından 'sağlık' dedik, 'adalet ve emniyet' dedik ve akabinde ulaşımdı, enerjiydi, tarımdı bütün bunlara önem vermek suretiyle bir devlet politikası anlayışı belirledik."

"Şimdi de bir hedef belirledik." diyen Erdoğan, "800 yataklı bu hastane resmen artık hizmet veriyor, modern gerçekten Şanlıurfa'ya adeta sınıf atlattıracak bir eser. Ama biz bunu yeterli bulmadık, dedik ki, 'bir ikinci hastane daha.' Bu da benim Başbakan olmadan önce uluslararası camiayı belediye başkanı olarak dolaştığımda gördüğüm sağlıktaki bazı güzelliklerdi. 'Biz niye böyle bir şey yapmayalım.' dedim o da şehir hastaneleri anlayışı vardı ve şehir hastaneleri ile ilgili adımları attık. Şanlıurfa'ya da dedik, bir tane bin 700 yataklı şehir hastanesi yapalım." ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa'ya yapılacak şehir hastanesinin ihalesinin yapıldığını, müteahhidinin belirlendiğini dile getiren Erdoğan, eserin en geç üç yıl içinde tamamlanarak şehrin ve bölgenin hizmetine gireceğini kaydetti.

"Türkiye'nin dört bir yanını donattık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar bir inceliği gösteriyor, nedir o? Hangi zihniyet insan öncelikli çalışıyor, insana değer veriyor. Yola çıktığımızda, 'Her şey insan için' demiştik, 'Her şey Türkiye için' demiştik. 'Her şey Türk için' demedik, 'Her şey Kürt için' demedik, 'Her şey Arap için, Laz için, şu için bu için' demedik. 'Her şey insan için' dedik, 'Her şey Türkiye için' dedik, yola böyle çıktık. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik, bu yola böyle çıktık. Bizim damarlarımızda bu anlayış var, bu anlayışla da bizler Türkiye'nin dört bir yanını donattık, donatıyoruz."

Bu ay içinde ilk şehir hastanesini Mersin'de açacaklarını ifade eden Erdoğan, ilk etapta 30 büyükşehirde şehir hastanelerini açacaklarını bildirdi.

"Tüm tehditlere rağmen dik durdunuz"

"Hakkın, adaletin, milli iradenin kardeşliğin yanında saf tutan Şanlıurfalı kardeşlerimiz için ne yapsak azdır." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son dönemdeki sağlam duruşundan dolayı Şanlıurfa'ya bizim vefa borcumuz var. Siz burada teröre prim vermediniz, teröristlere prim vermediniz. Tüm tehditlere rağmen dik durdunuz. 15 Temmuz gecesi 4 Şanlıurfalı kardeşimiz göğsünü kurşunlara siper ederken şehit oldu. İki Şanlıurfalı vatandaşımız da gazilik payesine ulaştı. En son Beşiktaş'taki kalleş saldırıda Şanlıurfalı polislerimiz Enes Çiçek, Mehmet Taş ve Süleyman Sorkut kardeşlerim şehit oldu. Onların mekânları zaten cennet, biz böyle inanıyoruz. Çünkü onlar, Rabbimin verdiği haberle, ne diyor? 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz.' Onlar ölmedi ki onlar diri ve sevgili Peygamberimize en yakın makamda onlar taltif ediliyor. Nedir o? Şehitlik makamı. Akif'in mısralarında 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyadan cüda' derken ilham kaynağı işte bu ayeti kerimedir."

Erdoğan, terörle mücadele başta olmak üzere, bayrak, bağımsızlık, vatan ve ezan için toprağa düşen tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifa diledi.

"Biz bu coğrafyada tesadüfen karşılaşmış bir topluluk değiliz." diyen Erdoğan, "Biz yıllardır aynı inanç için mücadele eden, aynı topraklar üzerinde, aynı bayrağın altında hür yaşayan bir milletiz. Bu bölgede asırlardır aynı gönül dilini konuşan, aynı istikamete bakan, sevinç ve tasada beraber olan bir kardeşler topluluğuyuz. Bir binanın tuğlaları gibi kenetlenmiş bu milleti yıkabilecek hiçbir fani güç yoktur. Rabbimiz buyuruyor ya, 'Bünyan-ı mersus' diyor, bunlar birbirinin adeta dişli bir şekilde geçmiş, bunlar yıkılmaz." diye konuştu.

"Bu toprakların harcı yüzyıllardır işte bu muhabbetle yoğrulmuştur"

800 yıl önce yaşayan ve ilmi, irfanı, hikmetiyle Şanlıurfa'yı manevi olarak inşa eden Hayat Bin Kays El Harrani'nin, "Muhabbet marifetin ve hakka giden yolun en büyük nişanıdır. Baki olana ancak muhabbet ile kavuşulur" sözlerine atıfta bulunan Erdoğan, "Öbür tarafta da ne diyor şair, 'Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl' diyor. Bu toprakların harcı yüzyıllardır işte bu muhabbetle yoğrulmuştur. Bu millet aslında aşık ve maşuk topluluğudur.  Ama son dönemde birileri bunu kurcalamaya başladı. Aşkımızı çekemeyenler oldu, sevdamızı çekemeyenler oldu, bu muhabbetimizi çekemeyenler oldu. İstedikleri kadar çekemesinler asıkla maşukla ayrılmaz, Ferhat'la Şirin'in ayrılmadığı gibi." ifadelerini kullandı.

"Her adımda 'çoğu gitti azı kaldı' parolasıyla yola devam ediyoruz"

Erdoğan, yola çıktıklarında sorunların, dertlerin çok olduğunu, ama attıkları her adımda "çoğu gitti, azı kaldı" parolasıyla yola devam ettiklerini belirterek "Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, gıdada, tarımda hep bunu yaptık. Birileri önümüzü kesmek istediler, tehditler ettiler, diktatör dediler, yapamazsınız dediler, edemezsiniz dediler, biz de dedik ki 'Allah'ın izniyle yapıyoruz, yapacağız. Çatlasanız da patlasanız da yapacağız." ifadesini kullandı.

Şanlıurfa'ya yapılan havalimanı, üniversite gibi yatırımları hatırlatan Erdoğan, bu tür büyük yatırımları, ancak ufku olan yöneticilerin ve liderlerin yapabileceğini söyledi.

Şehit kanlarıyla yoğrulmuş toprağa "vatan" denildiğini dile getiren Erdoğan, "Onun için tek vatan derken, rastgele tarla değil, rastgele arazi değil, şehit kanlarıyla yoğrulmuş olan bu 780 bin kilometrekareyi biz öyle kolay kolay vatan yapmadık, şehit kanlarıyla yaptık. Dolayısıyla burada operasyon yapmayı düşünenler avucunu yalarlar, onların hepsinin gidecekleri yer bellidir." diye konuştu.

Şehitlerin ailelerini, eşlerini gördükçe üzüldüğünü belirten Erdoğan, "Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz." ayetini okudu ve "Bitti, buradan bakacağız olaya." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Canımız yanıyor, ama Allah razı olsun şu anda Suriye'de bire on gidiyoruz, belki bir şehit veriyoruz, ama karşı taraftan da on alıyoruz, on beş alıyoruz. Onun için silahlı kuvvetlerimizin bütün kademelerine bu noktada 'Allah razı olsun.' diyorum, 'Allah yar ve yardımcıları olsun.' diyorum. Bu mevsimde orada verilen mücadele sıradan bir mücadele değil, ama bedelini de onlara ağır ödetiyoruz. Aynı şekilde Bestler Deresi'nde, Tendürek'te buralarda da ağır ödetiyoruz. Ne demiştik? 'İnlerine gireceğiz' Şu anda inlerine girdik, giriyoruz, kaçacak delik arıyorlar. Bu tür ciddi manada büyükşehirlerde, şurada, burada terör eylemleri vesaire yapıyorlar. Arkadaşlar, tabi ki her başarının bir bedeli vardır, ama er veya geç bu işi Allah'ın izniyle bitireceğiz. Şunu hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız; biz bu ülkeyi masa başında yapılan pazarlıklarla değil, cenk meydanlarında toprağa düşen şehitlerin mübarek kanlarıyla ve büyüklerimizin dualarıyla kurduk."

"Dünyanın 32 ülkesinde bizim şehitliklerimiz var"

"Şanlıurfa'nın, Kahramanmaraş'ın, Gaziantep'in cesareti, İslam coğrafyasının dört bir yanından bu ülkeyi savunmak için koşan kardeşlerimin fedakârlığı sayesinde yedi düvele bu toprakları biz dar ettik." diyen Erdoğan, "Pakistan'dan, Güney Afrika'ya kadar birçok ülkede Türkiye düşmesin, İslam sancağı yere değmesin diye varını, yoğunu bağışlayan dostlarımızın desteğiyle İstiklal Harbimizi zafere taşıdık. Oralarda böyle dualar edildi. Bizim şehitliklerimiz İslam coğrafyasının bir özeti gibidir, bilir misiniz dünyanın 32 ülkesinde bizim şehitliklerimiz var, oralara kadar gitmişiz." ifadelerini kullandı.

Ecdadın, Hint Yarım adasına donanma gönderdiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Niye? Orada zulüm olduğu için. Bazıları da güya 'zulüm var' diye geliyorlar ya ama geldikleri yere, orayı, zulümden refaha, huzura kavuşturmak için değil tam aksine zulmü artırmak için geliyorlar. Çanakkale'ye gidip şehitlikleri gezdiğinizde, tavsiye ederim, gitmeyenler muhakkak gitsin, çocuklarınızla beraber, zaten Milli Eğitim Bakanlığımıza bunun talimatı verilmiştir, mezar taşlarını okuduğunuzda orada coğrafyamızın tüm renklerini görürsünüz, 81 vilayetin tüm renklerini görürsünüz. Gelibolu'da Halepli Ahmet ile Kudüslü Muhammed, Şanlıurfalı Yusuf ile Samsunlu Mehmet'in koyun koyuna yattığını görürsünüz. Her zaman ifade ediyorum; bizim fiziki sınırlarımız farklı, gönül sınırlarımız farklıdır."

"Türkiye umudun adı oldu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin sadece mevcut hudutlarıyla idrak edilebilecek, 780 bin kilometrekare itibarıyla anlaşılabilecek bir ülke olmadığını, Türkiye'nin Suriye'den Irak'a, adı hep katliamlarla anılan Arakan'dan fakirlikle mücadele eden Somali'ye, Türkistan'dan Balkanlara kadar büyük bir coğrafya için umudun adı olduğunu söyledi.

Tarih boyunca olduğu gibi bugün de inançları, özgürlükleri uğruna zulüm gören, katledilen yüz binlerce insan için bu toprakların güvenin, çarenin sembolü olduğunu aktaran Erdoğan, Şanlıurfa'nın son 6 yıldır, zulümden, katliamdan ve soykırımdan kaçan Suriyeli muhacirlere sahip çıkarak, bu gerçeği bir ensar anlayışıyla dünyaya gösterdiğini dile getirdi.

Batılıların Anadolu insanı gibi olmadığını ve olamayacağını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"100 kişi, 300 kişi, 500 kişi alıyor, bunun hesabını yapıyorlar. Şöyle milli gelirine baktığın zaman bizimle mukayese edilebilecek kadar fazla, ama böyle bir şeyi 'hadi gel bakalım, bunları da sana gönderelim' dendiğinde alamıyorlar.

(Şanlıurfalılara hitaben) Komşuluk ve kardeşlik hakkının ne demek olduğunu duruşunuzla siz tüm dünyaya ispat ettiniz. Akdeniz'de boğulan Aylan bebeği gördükleri zaman bazı dergilere kapak yaparlar ondan sonra da dünyaya bunu satarlar. Tamam da ne yapıyorsunuz, onu söyleyin? Benim Mehmetçiğim onu kucağına alıp, sahilden hemen hastaneye götürüyor da sen ne yaptın onu söyle? Yaptıkları bir şey var mı? Söz veriyorlar, biz 'Türkiye'ye 3 milyar avro vereceğiz, bu yıl içinde 5 milyar avro daha vereceğiz.' Kardeşlerim bizim yaptığımız harcama yaklaşık 20 milyar doları buldu ve bize şu ana kadar gelen destek 677 milyon avro ve bu da bize gelmiyor, bizim bütçeye girmiyor. Nereye gidiyor? UNESCO vasıtasıyla Kızılay'ımıza gidiyor. Söz verdikleri rakamı hala göndermiş değiller."

"Ülkenin yatırımlarına ve hedeflerine hücum ediyorlar"

Erdoğan, terörün huzura, birlik ve beraberliğe saldırılırken, ekonomiyle de insanların sofrasındaki ekmeğe, ülkenin yatırımlarına ve hedeflerine hücum edildiğini söyledi.

Son yıllarda yaşanan her büyük hadisenin ekonomi ayağıyla kurgulandığına dikkati çeken Erdoğan, Gezi olaylarında kaos çıkaranların aynı zamanda ekonomiyi durdurma çağrısı da yaptıklarını hatırlattı.

Erdoğan, 17-15 Aralık'ta ve darbe girişiminde kendisi ve ailesinin yanı sıra ülkenin büyük projelerini yürüten iş adamlarının da hedef alındığını, her seçim döneminde de ekonomiyle ilgili olumsuz hava pompalamanın rutin bir eylem haline dönüştüğünü belirtti.

Bölücü terör örgütünün çukur eylemleri başta olmak üzere her fırsatta başvurduğu yöntemin de ticari hayatı, ekonomiyi, yatırımları durdurmak olduğunun altını çizen Erdoğan, bunlara pirim vermediklerini, 15 Temmuz darbe girişiminin sabahında dövizlerin Türk lirasına çevrilmesi çağrılarına, milletin olumlu cevap verdiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birtakım sıkıntılar yaşandığını ancak yeniden umut verilen bir döneme girişin işaretlerinin de görülmeye başlandığını aktararak, "İhracatımızdaki gerileme eğilimi durdu. Yeniden yükseliş trendine girdik. Aralık 2016 ihracatının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,3 artmış olması bunun ispatıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Şanlıurfa'daki otellerin doluluk oranlarının da artacağına olan inancını dile getiren Erdoğan, bunun alt yapısı için bazı adımların atıldığını ve atılacağını vurguladı.

Şanlıurfa'nın turizmde patlama yapması gereken önemli merkezlerden biri olduğuna değinen Erdoğan, özellikle inanç ve kültür turizminde Şanlıurfa'nın bir çekim alanı olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ve Irak'taki olayların durulması ve Türkiye'deki terör eylemlerinin sona ermesiyle Türkiye'nin yeniden 2023 hedeflerine odaklanma imkânı bulacağını ifade etti.

Hem uluslararası yatırımcıların, hem de Türk iş adamlarının tereddüt dönemini geride bırakıp süratle yatırım hamlesine başlayacakları konusunda oldukça güçlü işaretler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Türkiye son yıllarda yaşadığı o kuşatılmışlık halini, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlattığı seri atılımlarla büyük ölçüde kırmıştır. Artık siyasi konularla birlikte ekonomik meselelerde de çok daha güçlü bir şekilde masaya oturma imkânına sahibiz." diye konuştu.

Hükümetin, fırsatları değerlendirebilmek için yatırımcılara, iş adamlarına, esnaf ve sanatkârlar ile girişimcilere tarihin en büyük desteklerini sağladığını dile getiren Erdoğan, Şanlıurfa'nın da bu imkânları en iyi şekilde değerlendireceğine inandığını söyledi.

Şanlıurfa için komşularının durumlarının en iyi örnek olduğunu vurgulayan Erdoğan, yarın Başbakan Binali Yıldırım'ın beraberinde bir heyetle Irak'a gideceğini hatırlattı.

Erdoğan, gerek Irak Başbakanı ve heyetiyle, gerekse Erbil'de yapılacak görüşmelerin, orada da Türkiye ile olan turizm hareketlenmesini farklı bir şekilde ateşleyeceğine inandığını belirtti.

"Yeter ki birliğimizi beraberliğimizi güçlü tutalım"

Şanlıurfa'nın ekonomik potansiyeli, şehir halkının birikimleri ve gayretleri ile kenti çok kısa sürede ülkenin ilk 10'u arasına sokmaya yeterli olduğunun altını çizen Erdoğan, "Yeter ki şehrinizden terör belasını bugüne kadar nasıl uzak tuttuysanız, bundan sonra da uzak tutun, tutalım. Yeter ki birliğimizi beraberliğimizi güçlü tutalım, yeter ki buraya yatırım yapmak isteyenlere güven verelim, itimat telkin edelim. İnanın bana gerisi çok kolay gelecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Devletin teşvik, destek ve tahsisleriyle vatandaşın yanında olduğunu aktaran Erdoğan, yurt içi ve yurt dışında temas kurduğu iş adamlarıyla firmaları Şanlıurfa'ya yönlendirme konusunda her türlü gayreti göstermekten memnuniyet duyduğunu söyledi.

Kendisini dinleyenlere, "Sizden ricam; ne olur sahayı temizleyelim, terör örgütlerini lütfen buralara asla sokmayalım." şeklinde seslenen Erdoğan, "Yetişmiş insan kaynağı meselesini çözmek için gereken adımları hep beraber atalım. Açık konuşacağım, siz üzerinize düşenleri yapın, gerisini bize bırakın." dedi.

Açılışını yaptıkları eser ve hizmetlerin Şanlıurfa için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, emeği geçenleri tebrik etti.

"Şanlıurfa, birlik ve beraberliğin adresidir"

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik de Şanlıurfa'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Davete katılan sivil toplum kuruluşu temsilcilerine teşekkür eden Çelik, Şanlıurfa'nın birlik ve beraberliğin adresi olduğunun altını çizdi.

Güneydoğu Anadolu'nun verimli topraklarına terör örgütlerinin zarar verdiğini vurgulayan Çelik, "Tarımın merkezinde bu olayları tasarlayanlara karşı çok net bir duruş vardır. Şanlıurfa'nın çok özellikleri var, Türkiye'nin en genç nüfusa sahip şehri ortalama yaş oranımız 19, diğer illere göre bir başka özelliği yüzde 45'i köylerde yaşıyor. Bu yönüyle de Şanlıurfa farklılık arz ediyor. Şanlıurfa'da eğitim, bir sınıfta 80-100 öğrenciyle eğitimin verildiği süreci yaşadı. Bugün sınıflar 30'a indi. Son dönemlerde 5-10 yıllık süreçte 13 bin derslik yapıldı gençlerimiz için çok daha ciddi mesafeler alınmış oldu." değerlendirmesini yaptı.

Bölgedeki yatırımlarının terör örgütlerinin saldırıları nedeniyle zarar gördüğünü anlatan Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Bu bölge maalesef gerek sanayide gerek turizmde birçok alanda sözüm ona bölgeye katkı sunmak, faydalı olmak için var olduğunu söyleyen örgütlerin yanlışıyla zarar etti. Şanlıurfa'da Türkler, Kürtler, Araplar, Ezidiler var ama Şanlıurfa'da birlik, beraberlik, kardeşlik, dostluk var. Şanlıurfa'da 500 bin Suriyeli de var. Onun için sizlerin bu ziyaretiyle birliğimiz, kardeşliğimiz daha da güçlenecektir. Bu bölgeye giydirilmeye çalışılan elbiseyi bölge ve Şanlıurfa reddediyor, bu mümbit, bereketli topraklar üzerinden Türkiye yeni hamlelerle sizlerin önderliğinde ulaşacaktır."

Beşiktaş'taki saldırıda şehit olan polis memuru Çiçek'in ailesi ziyaret edildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Beşiktaş'taki terör saldırısında şehit olan polis memuru Enes Çiçek'in ailesine de taziye ziyaretinde bulundu.

Şehidin ailesinin Şıh Maksut Mahallesi'ndeki evine gelişinde Erdoğan sevgi gösterileriyle karşılandı.

Şehit Çiçek'in Derviş Hoca Camisi imamı olan babası Bekir ve annesi Hatice Çiçek ile diğer yakınları tarafından karşılanan Erdoğan, aileye taziyelerini bildirdi.

Evde yaklaşık 40 dakika kalan Erdoğan'ı caminin çevresinde toplanan vatandaşlar, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganıyla uğurladı.